1.4 | Fizik

Fizik dersinde başarılı olmak için yöntem sahibi olmak çok önemli bir etkendir. Bu yöntem, formül veya soru tiplerini ezberlemek ve hatta çok soru çözmek değil, konunun temel bilgisine sahip olmaktır. Konunun detaylarına inmeden soru çözmek kısa vadede bir kaç net kazandırır size. Problem çözmeye dair özel bir yöntem sahibi olmak ise uzun vadede özgüven ve çalışma disiplini kazandırır. İlk hedef bu. Bu hedefe ulaşınca müfredatta yer alan ve sınavda muhatap olduğunuz sorular zaten çözüme kavuşuyor. Güncel müfredat takip edilerek, özel yönteme dayalı fizik dersi hayatınıza bir çok yönden fayda sağlayacaktır. Kafamızı çevirdiğimiz her yerde fizik kanunları işliyor. Vakıf olmak büyük heyecan.

Yalçın Ece

Yalçın Ece Aydın Efeler Fizik Özel Ders – Armut

Bilişsel Kuramların Öğretim İlkeleri

Öğrenmenin anlama, düşünme ve yorumlama gibi bilişsel boyutlarını vurgulayan bilişsel kurama göre öğretimde dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

  1. Yeni öğrenmeler öncekilerin üzerine bina edilir. Öğretmen, anlattığı konu hakkında öğrencinin daha önceden bildiklerinin farkında olmalı, bu bilgilere saygı göstermeli ve öğretme esnasında değerlendirmelidir. Yeni bilgiler öğrenciye bir şeyleri açıklayabilme gücü verdiği ve daha önceki bilgilerini genişletebilme olanağı sunabildiği oranda öğrenci için anlamlı olacaktır (Cohen, McLauglhlin ve Talbert,1993).
  2. Öğrenme bir anlam yükleme çabasıdır. İnsanların karşılaştıkları her şeye anlam yükleme çabası içerisinde oldukları düşünülerek, öğrenme derinliğine düşünebilme, konunun özünü kavrama olanağı sunacak şekilde düzenlenmelidir. Yüzeysel olarak verilen bilgilerin tekrarını istemek öğrenci için anlamsızdır (Brooks ve Brooks, 1993).
  3. Öğrenme uygulama şansı tanımalıdır. Öğretim öğrenciye öğrendiklerini kullanmak için değişik fırsatlar vermelidir. Aksi halde, öğrencideki anlam oluşturma mücadelesi kaybolur (Marshall, 1992).
  4. Öğretmen otorite figürü olmamalıdır. Öğretmen sınıfta bir otorite figüründen ziyade bir basketbol antrenörü gibi bütün öğrencilerin potansiyellerini sonuna kadar kullanmada onlara rehberlik yapan kılavuz rolünde olmalıdır (Brooks ve Brooks, 1993). Öğrenme, öğretmen ve öğrencinin karşılıklı etkileşimi ile gerçekleşir. Eğer öğrencilerin duyduklarını ve karşılaştıklarını anlama çabası içerisinde olması bekleniyorsa, öğretmen ve öğrencilerin beraberce, karşılıklı güven içerisinde ve birbirlerinden yüksek beklentiler ile çalışmaları gerekmektedir (Brooks ve Brooks, 1993).

Yukarıda anlatıldığı şekliyle öğretim öğretmenin 40-50 kişinin karşısına geçerek bildiklerini aktarması ve daha sonra bunların öğrenilip öğrenilmediğini anlamak için birkaçına öğrendiklerini tekrar ettirmesi değildir. Bu anlayışta eğitimin asıl amacı öğrencilerin daha yeterli, daha kapsamlı, daha güçlü ve daha doğru “anlamlar” üretebilmesidir (Newmann, 1994). Bundan dolayı, bir öğretim programının verimliliği öğrencilerin entelektüel başarısına bağlıdır. “Entelektüel öğrenci başarısı”nın kriteleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.(Newmann ve Wehlage, 1993, s.8):

  1. Öğrencinin bilgisi ve anlam üretmesi (deklare edilen bilgiyi üretmesinin aksine),
  2. Öğrencinin bilgi ve anlam üretirken bilimsel araştırma yöntemlerini kullanması,
  3. Öğrencinin çalışması sonunda bir tez, ürün ya da performans ortaya koyması,